-
1 derin
глубо́кий* * *1.глубо́кийderin bilgi — глубо́кие зна́ния
derin bir etki — огро́мное возде́йствие
derin bir kuyu — глубо́кий коло́дец
derin bir yara — глубо́кая ра́на
derin inceleme[ler] — глубо́кие / всесторо́нние иссле́дования
2.derin saygılarımızla — с глубо́ким уваже́нием
глубина́derinden — а) из глуби́нки; б) [отку́да-то] издалека́
derinden sesler geliyor — [отку́да-то] издалека́ доно́сятся голоса́
derinden derine — издалека́, с далёкого расстоя́ния
derinden derine top sesleri işitiliyordu — издалека́ доноси́лись зву́ки оруже́йных вы́стрелов
derine kaçmış gözler — глубоко́ поса́женные глаза́
gönlümün derinlerinde — в глубине́ мое́й души́
См. также в других словарях:
mütebahhir — (A.) [ ﺮﺤﺒﺘﻡ ] derin bilgi sahibi … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tebahhur — I. (A.) [ ﺮﺨﺒﺕ ] buharlanma. II. (A.) [ ﺮﺤﺒﺕ ] 1. göllenme. 2. derin bilgi sahibi olma, uzmanlaşma. ♦ tebahhur etmek buharlanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele — (abbr. JİTEM , in en. Gendarmerie Intelligence and Counterterrorism) is a wing of the Turkish Gendarmerie, active in the Turkey PKK conflict. [cite news|url=http://turkishdailynews.com.tr/archives.php?id=1902 accessdate=2008 10 09 title=PKK… … Wikipedia
Neşâtî — Neşāṭī (نشاطى) (?–1674) was the pen name (Ottoman Turkish: ﻡﺨﻠﺺ maḫlas) of an Ottoman poet. He was a Sufi, or Islamic mystic, of the Mevlevî order, and his poetry is often considered exemplary of the Indian style (سبك هندی sebk i hindî) of… … Wikipedia
basit — sf., Ar. basīṭ 1) Yapılması veya anlaşılması kolay olan, karışık olmayan, bayağı Derin hislerden uzak, basit zevklere düşkün, bütün manasıyla alafranga bir adamdı. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Kolay En basit şeyi yazamayacak kadar cahildi. H. Taner 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
belagat — is., ti, esk., Ar. belāġat 1) İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış. H. F. Ozansoy 2) Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik 3) ed. Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derinleşmek — nsz 1) Derin duruma gelmek Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı. A. Ş. Hisar 2) Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek Şimdi uzaklaşan yörük hayvanlarının derinleşen çıngırak seslerini işitiyor. Ö … Çağatay Osmanlı Sözlük